Cevap :
Cevap:
Yaşar Kemal'in, "Çakırcalı Efe" adlı romanını okudum bugün. Romanda bir sözcük dikkatimi çekti: Kızan. Yazar, eserinde "asi, eşkiya, haydut" demekten kaçınarak, yerel bir sözcük olan "kızan" sözcüğünü yakıştırıyor. İlk kez bu romanda karşılaştığım bu sözcüğün anlamına TDK'nin sözlüğünde baktım. Orada "silahlı köy delikanlısı" diye açıklamışlar. Bana bu açıklama yalınkat geldi. Sözcükte bu anlamın dışında başka bir anlam daha saklı diye düşünürken aklıma, sözcüğün anlamının gerilerinde yattığını düşündüğüm şu karşılık geldi: Halk otoriteyle ters düştüğünde onun imdadına yetişen bu kişiler, kendisine ve halkına zulmeden egemenlere kızar. Sonuçta onu kızdıran kişidir günahı ilk işleyen. O, masumdur; durup dururken karşı taraf onu tahrik etmiştir. Ve sözcüğün kurduğu ilişki biçiminde masumiyeti kendiliğinden ortaya çıkar.