Cevap :
Merhaba❤️❤️❤️
Su yosunları ya da algler (Latince: alga; "deniz yosunu"), sucul fotosentetik ökaryotları tanımlamak için kullanılan ve birbirleriyle akraba olmayan çeşitli grupları içine alan resmî olmayan bir terimdir. Su yosunları, bitkilerin aksine, fotosentez ürünlerini nişasta formunda depolamazlar. Makroskopik su yosunları ve likenlerde, bitkilerdeki yaprak, gövde gibi elemanlarına benzeyen, ancak damar dokusu taşımayan, özelleşmemiş vücut bölümlerine tallus denir. Algler çeşitli endüstri alanlarında kullanılan bazı hammaddelerin elde edilmesinde rol oynarlar.
Fotosentez yaparak yaşamlarını devam ettiren yosunlar sayıca arttıklarında yarattıkları gölge miktarı da artıyor. Bir yandan da ürettikleri oksijen, dijital düzenek sayesinde dışarı aktarılıyor. Oksijen üretme kapasitesine bakıldığında yosunların, bitkilerden en az beş kat daha üretken oldukları da unutulmamalı. Üstelik ne kadar fazla güneş ışığı gelirse, yosunlar o kadar çoğalıyor, dolayısıyla daha fazla gölge oluşturuyorlar.
Sergide bir adet prototip ile tanıtılan teknolojinin, ileride binalarda kullanılmaya başlanılması mümkün. Doğal değerleri var olan teknoloji ile birleştirip, kendi kendine yeten yaşam alanları üretmek açısından, yosun tenteleri güzel bir gelişim gibi duruyor. Ayrıca yosun tenteleri içerisinde fazlaca üreyen yosunların, gıda olarak veya biyolojik yakıt üretiminde kullanılmasının da önü açılabilir. Geliştirilmesi yapılarak, plastiğin yerine kullanılacak başka bir madde de bulunabilir. Beton duvarların içerisinde kalıp “hasta bina sendromu” yaşayacağımıza, oksijen üreten duvarlarımızın olması fena mı olur?
Kaynak: The Plaid Zebra, Gizmag