Defterinize görsellerdeki geleneksel müzik aletlerimizden birini tanıtan bir yazı yazınız. Yazınıza
giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinde yazacaklarınızı belirleyeceğiniz bir taslak oluşturmayı unutmayınız.
Kanun
Saz
kemence
Ney
Zurna
ut
Çok acil!!


Cevap :

Cevap:

Kemençe, biri Osmanlı Müziğinde, diğeri Karadeniz yöresi halk müziğinde kullanılan iki ayrı yaylı çalgının ortak adıdır. Bunlardan ilki için yirminci yüzyılın ortalarına kadar kullanılan "armudî kemençe", "fasıl kemençesi" gibi adlar, artık yerini "klasik kemençe" adına bırakmış gibi görünmektedir. Bir halk çalgısı olan ikincisi ise, "Karadeniz kemençesi" olarak anılır. “Klasik kemençe”, 40-41 cm boyunda, 14-15 cm genişliğinde küçük bir çalgıdır. Yarım armudu andıran gövdesi, elips biçimindeki burguluğu "kafa" ve sapı "boyun" tek bir ağaç parçasından yontularak ve oyularak yapılır.

Göğsünde, yuvarlak kenarları dışarıda kalmak üzere D biçiminde iki iri delik bulunur. Çalgının arka tarafında bir "sırt oluğu" vardır. Çalınırken kuyruk takozu sol dize, burguları göğse yaslanarak düşey konumda tutulan ya da iki diz arasına konan kemençenin telleri, tuştan 7-10 mm yüksektedir. Çünkü sesler, telli çalgıların çoğunda olduğu gibi tellerin üstüne parmak uçlarıyla basılarak değil, teller tırnakla yandan hafifçe itilerek elde edilir.

“Karadeniz kemençesi”nin burguluğu, boynu ve gövdesi de tek bir ağaç parçasından yontularak ve oyularak yapılır. Ama biçimi bütünüyle farklıdır. Diğer bütün halk çalgıları gibi, “Karadeniz kemençesi”nin de standart ölçülerinden söz etmek güçtür. Ama günümüzde, uzmanların ve profesyonel yorumcuların kullandığı “kemençe”ler genellikle 56 cm uzunluğundadır. Kenarları dik ve sırtı düz olan gövde çoğunlukla erik veya ardıç ağacından yapılır. Köknar veya ladinden yapılan göğüs oldukça incedir.

Tellerin eşikle iletilen basıncına dayanabilmesi için göğüs bölümüne, boylamasına bir çıkıntı yapılarak kubbe şeklinde form verilir. Burgular, oldukça küçük olup, burguluğa ön taraftan girer. Teller tuşa çok yakındır. Çünkü “Karadeniz kemençesi”, tellerin üzerine parmak uçlarıyla basılarak çalınır. Çalgıcı, ayakta ise çalgıyı sol eliyle havada tutarak, oturuyor ise dizlerinin arasına dayayarak çalar.

 

zurna İlk çağlardan itibaren Ortadoğu başta olmak üzere Hindistan Moğolistan Çin balkanlar da kullanılmış bir çalgıdır. ülkemizde askeri müzik olan Mehter müziğinin şarkılarından biri olan zurna günümüzde geleneksel olarak inanılmaz eşlikçisi olmuştur.