2. Koronavtrüsle ilgili yapılan ilginç araştırmalardan biri de konuşulan dillerin bu virüsün yayılmasında nasıl bir etkiye sahip olduğudur. Bu araştırmaya göre, diş ünsüzlerinin (d.z.s.t.n) yan yana bulunduğu kelimelerin sıkça kullanıldığı dillerde konuşma esnasında nemli damlacıkların daha çok çıktığı ve bu yolla da virüsün daha hızlı bulaştığı tespit edilmiştir. MADE BY Japonca: Yamada-san wa malasa roku-ji nl okimasu, asa gohan wa itsumo pan to kohidesu, basu de kaisha e ikimasu, kaisha wa hachiji kara go-ji madedesu. Fince: Tata merikirjaa on eritain vaikea ymmartaa, jopa merimiehena en voi ymmartaa taysin naita termeja sisaltavia artikeleita. Isani halusi myös selittaa sinulle taman tilanteen valkeuden. Rusça: Vam tseduyet vzglyanutna etu entsiklopediyu, chtoby poluchit chetkuyu informatsiyu o tom, skol'ko imenno let tituly tsarya i tsarya ispoľ'zovalis. Letonca: Sporta ieguvumi cilveku veselibai netiek nemtl vera, jo visas sadas aktivitates novers cilveku novecosanos un nodrosina, ka vini ir laimigi un mierigi. Türkçe: Insan davranışlarının toplamından oluşan kişilik, uzun zamandır dikkat çeken ve tartışılan bir konu oldu zira kişilik hem bireylerin hem de toplumların incelenmesinde baz alınan bir kavramdı. Bu parçaya göre, yukarıda birer cümle örnek verilen ve yazıldığı gibi okunan dillerden hangisinin konuşulduğu bir bölgede virüsün konuşma yoluyla yayılma hızının diğerlerinden daha fazla olması beklenir? A) Türkçe D) Letonca B) Rusça C) Fince E) Japonca (anlayacağım şekilde ayrıntılı anlatırmısınız hiç anlayamadım)​